Deniz Defne Acerol ile Masallar, Hikayeler ve Mitler Dünyası

Deniz Defne Acerol tam anlamıyla bir öykü anlatıcı. Kompozisyonlarında klasik ve mitolojik referansları, günümüze dair ironik, eleştirel bir yaklaşımla bir arada kullanıyor. Art50.net ailesine yakın zamanda katılan Defne ile yaşamını, resimlerini ve devam eden projelerini konuştuk.

 

Hong Kong’da dünyaya gelmişsin. Orada kaç yaşına kadar kaldın? Hayata bakışında bu deneyimin nasıl bir etkisi oldu?

Hong Kong’da bir yaşıma kadar kaldım. Ailem Hong Kong, Bali, Tayland gibi yerlere seyahat edip buraların müziğini, giyim tarzını, yemeklerini, sanat eserlerini, başka bir deyişle yaşam biçimini öğrenip kendi hayatlarında çeşitlilik yaratmak için yer vermiş. Ben Türkiye’de büyüdüm; ancak ailem sayesinde gördüğüm, işittiğim bu farklılıkla hayal gücümün gelişmesinde, farklı bir bakış açısı kazanmamda oldukça yardımcı oldu.

 

Türkiye’ye dönmeye ve sanat eğitimi almaya nasıl karar verdin?

Ailem iş sebebiyle ben bir yaşımdayken Türkiye’ye dönme kararı almış. Mimar, ressam, tasarımcı ve heykeltıraş yetiştirmiş bir aileden geliyorum. Çizmeye çok küçük yaşlarımda, evimizin granit ve ahşap duvarlarını boyayarak başlamıştım. Ailem çok anlayışlıydı; ne yapsam hep destekliyorlardı. Mutlaka sevdiğim işin okulunu okumamı çok istediler. Aşçılık, heykeltıraşlık ve ressamlık arasından çocukluk tutkumu seçmiş oldum. Böylece ailem çocukluk tutkumu mesleğim haline getirmeme destek olmuş oldu. Babam ve annem hayal gücümüzü geliştirmek için hep hikayeler anlatırdı. Bu hikayelerin devamını heyecanla beklerdik. Sonunda ben de kendi hikayelerimi yaratmak istedim diyebilirim.

 

Yapıtlarında ilginç bir şekilde klasik bir gravür etkisiyle anime/manga etkisi iç içe geçmiş gibi hissediyorum. Bu konuda neler söylemek istersin?

Mimar Sinan’da çalışmalarımı Nedret Sekban ve Ahmet Umur Deniz’in önderliğinde sürdürürken resimlerime onların akademik, akılcı çözümlemelerinin yanı sıra kendi komik hikayelerimi eklemeye başladım. Hocalar bu yaklaşımımı çok desteklediler. Bu sayede resimlerimdeki hikayeler hafif hafif belirmeye başladı. Aynı zamanda Can Aytekin’den gravür dersleri almıştım. Tarama ucu bana gravür etkisini hatırlattığı için çok uygun geldi. İşimi bu denli kolaylaştıran bir malzemeyle hikayelerimi birleştirince, ortaya klasik gravürle anime etkisinin bir araya geldiği işler çıktı.

Deniz Defne Acerol, Laboratuvar, 2016.

Sanatında mitoloji ve masallardan gelen esinlenme oldukça belirgin. Şu sıralar storytelling meselesi de dünyada müthiş bir yükseliş yaşıyor. Masal kitapları ya da bu storytelling etkinlikleri için de iş ürettiğin oluyor mu?

Şu sıralar ablamla birlikte geliştirdiğim projeler üzerinde çalışıyorum. Su, resim okuyor; aynı zamanda arkeolog olduğu için mitoloji ve efsaneler konusunda çok kapsamlı bilgisi var. Bundan da faydalanarak beraber konusunu yazdığımız, çizimlerini benim yaptığım bir proje üzerinde çalışıyorum.

 

Yapıtlarını üretirken dijital teknolojilerden yararlanıyor musun? Dijital ortamda üretilen sanat yapıtlarına nasıl bakıyorsun?

Dijital ortamda üretilen, zekice tasarlanmış çok etkileyici işler var. Açıkçası bazı eserlere baktığımda şaşırtıcı derecede ustalık içerdiğini ve bunların öğrenmem gereken çok şey barındırdığını görüyorum. Ben photoshop ile çizim yapıyorum ve her gün bu alanda piyasaya çıkan yeni programları takip etmeye gayret ediyorum. Ancak geleneksel malzemelerle ürettiğim işlerde photoshop ve benzeri programlardan faydalanmıyorum; çünkü işimi kolaylaştırmak ve zorlandığımda kazanacağım ilerlemeden kendimi mahrum etmek istemiyorum.

Deniz Defne Acerol, Vapur Yolculuğu, 2016.

Özellikle beğendiğin, takip ettiğin sanatçılar kimler?

Beğeniyle takip ettiğim sanatçılar arasında Taner Alakuş, Eda Taşlı, Emin Mete Erdoğan ve Nick Alm gibi isimler var.

 

Planladığın yeni çalışmalar, projeler?

2016 yılında gerçekleşen Mamut Art Project’te sergilenen ‘Balık Pazarı’ serisinin boyutunu büyütüp malzemelerini değiştirerek aynı seri üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Az önce bahsettiğim proje üzerinde de eş zamanlı olarak çalışıyorum.

 

Art50.net ile nasıl bir araya geldin? Dijital platformlar konusunda düşüncelerin?

Art50.net’te pek çok tanıdığımın ve arkadaşımın eserleri sergileniyordu. Genç sanatçılar için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyordum. Mamut Art Project’ten sonra Art50.net benimle iletişime geçti. Tabii işlerimle ilgilenilmesi beni oldukça sevindirdi. Dijital platformlar günümüzün olmazsa olmazı. Artık eğitim bile internet üzerinden sağlanmaya başladı. Merak ettiğim her şeye anında ulaşabiliyorum. Bence dijital platformlar, araştırmasını bilen insanlar için çok büyük fırsatlar sunuyor. Bu sayede kimsenin manipülasyonuna maruz kalmadan saf ve doğru bilgiye ulaşabiliyoruz.

Röportaj: İpek Yeğinsü

 

    If your proposal is evaluable, a return will be made within 5 working days. If you do not get a response to your offer within 5 working days, it means that your offer is not likely to be evaluated.




      Teklifinizin değerlendirilebilir olması durumunda en geç 5 iş günü içerisinde dönüş yapılacaktır. 5 iş günü içerisinde teklifinize yanıt alamamanız teklifinizin değerlendirilme olasılığı bulunmadığı anlamına gelmektedir.